Şimdi bilenleri bir kenara koyuyoruz ve bilmeyenlere bu ismin Woody Allen denen arkadaşın Brooklyn nüfus müdürlüğüne kayıtlı orijinal ismi olduğunu söyleyerek konuya giriyoruz.
İddiaya göre Allen Stewart 16 yaşında kendine Woody Allen ismini almış. Kimse de dememiş “reşit değilsin olm sen kendi başına kime sordun dingil.” Mesela ben, hele o yaşta, adımı bilmem ne yapıcam desem babam, dedem, amcalarım falan hepsi beni döver. O yüzden ilerde çok ünlü bir yönetmen olursam afili bir adım maalesef olamayacak. Neyse bizim Woody adını iyi ki Woody yapmıştır, yoksa düşünsenize ortamlarda cümle içinde kullanılması çok sevilen bir yönetmenden konu açarak, onun ismiyle filmlerinden örnekler vererek nasıl manitacılık yapacaktı bu insanlar. “Ya şeyi dicektim, Allen Stewart Konigsberg’in yeni filmi çok acayip ya çok iyi.. :( ”
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg9DgsnswByXJU6ESeQWemwYXcb0CQfTSeihltyn6jqInhXMixwGmx3lO6W6ReBVqCM9rGQTAf9xSvvAZDldmBNcfN9R_LnFJbnvG29_zcPoyJtSikkpirkoSg5tAWUJrg5a_1N_9sKees/s320/Woody.jpg)
1935 senesinin, kendisini yay burcu yapacak olan 1
Aralık’ında, soğuk bir New York gecesine orta sınıf bir Yahudi ailenin çocuğu
olarak doğar bizimki. 15 yaşında gazetelerde, dergilerde skeçler yazar, yani
benim sigara içtiğim için annemden 8 dakika dayak yediğim ve kulağımı
deldirdiğim için kendimi Kurt Cobain sandığım yaşta. Sonra tolkşov skeçlerine
geçiş yapar ama paşam, espirilerinin mındar edildiğini düşündüğü için bırakır.
Kendi espirilerini kendi satsın diye bunu gaza getirirler ve Woody stendapçı
olur. Çok başarılı olduğu için senaryo yazarlığına transfer edilir. Yazdığı ilk
film üzerinde yapımcılar değişiklikler yapınca ulan bi daha da her şeyini kendim
yapmayacaksam hiç yapmam arkadaş, bundan böyle el aleme eser yok diye resti
çeker Hollywood ormanına. Kimse bu daha adı sanı duyulmamış tipsiz, tüysüz,
dört göz cüceye bir şey demez, burada olsa karşılığı yine dayak. Adının
yönetmen olarak geçtiği ilk film “What’s Up, Tiger Lily?”’dir. Neyse efendim
uzatmayayım işte baba buralardan alır yürür. Şimdilik 16 tanesi orijinal
senaryo kategorisi olmak üzere (rekor) toplam 24 kez (bu da rekor) Oscar’a aday
olmuş, bunlardan 4’ünü eve götürmüştür.
Daha doğrusu eve götürmemiş birileri bi zahmet bu ödülleri onun evine
getirmiştir. Çünkü Woody reyiz prensip olarak Oscar gecelerine asla katılmaz.
Kariyeri boyunca bir kez istisna yapmış; 2002 yılı ödül törenine, önceki yıl
gerçekleşen 11 Eylül saldırısıyla alakalı memleketi New York’a saygı duruşunda
bulunmak için katılmıştır. Adam duygusaldır ve Amerika kapitalisttir. Mesela
bizim Woody’i, meşhur Empire dergisi film tarihinin en seksi 100 yıldızından
biri seçmiştir. Bak şimdi, lan dalga mı geçiyosunuz adamla?
Şimdi gece gece ben bu adamı niye dert ettim, neden
ilk yazı olarak Woody başkanı seçtim onu söyleyeyim. Üstüne üstlük büyük bir
hayranı da değilim! Yok, manita yapmak için değil ama sevgilim ve Woody Allen
ile ilgili bir anım da yok değil. Adamın sinemasını çok sevmesem de çok önemli
ve değerli buluyorum. Bi kere çok ama çok çalışkan. Adam, benim filmlerini
izleme hızımdan daha hızlı film çekiyor. Şöyle ki: Bir film müptezeli, sinema
fetişi olarak üşenmedim, oturdum büyük baba yönetmenlerin filmlerinin
kronolojik listesini yaptım. Bunu yapmadaki hedefim hepsini bir arada görmek,
izledikçe listeden silerek sonunda o yönetmenin çektiği tüm filmleri izlemiş
olmak. İşte bu isimlerden biri Woody Allen. Şu ana kadar 43 sinema filmi
gösterime girmiş. Ben bunların 40’ını izlemişim(çok emeğim var çok). Kalmış 3.
Ben o kalan 3’ü sıfırlamaya uğraşırken adam bi film daha çekiyor liste oluyor
4, bulup buluşturup bi tane daha izliyorum adam bi tane daha çekiyor. Arkadaş
benim liste bir kaç yıldır 3. Bazı filmlerini bulamıyorum, kopyalarını
beğenmiyorum vs. belki de bulmak istemiyorum bitmesin diye kim bilir. İşte bu
üretkenlik ve çalışma azmine hayranlığımdan başladım bu yazıya. Büyük hayranı
ol(a)mayışımın sebebi yönetmenlikten çok yazarlığa önem veriyor olması. Oysa
ben sinemanın yönetmenlik olduğuna çok katı inananlardanım. Bana 40 tane
filmini izletebilmesinin sebebini ise yeni yeni yorumlayabiliyorum. En üst
sıralara koyduğum büyük yönetmenler Woody’nin de listesinin tepesinde
(Hitchcock, Antonioni, Bergman vb.) ve hemen hemen bütün filmlerinde bu
babaların etkileri tek tek - bazı filmlerinde hep beraber – görülmekte/duyulmakta/hissedilmekte.
Gizli gizli, alttan alttan büyük yönetmenlerin büyük filmlerindeki hisleri
kendi filmlerinde sürdüğü için beni tavladı. Açık açık Bergman’a öykündüğü (ki
kendisi de saklamaz bunu) “Interiors” ve Hitchcock badanalı “Shadows and Fog”
filmleri en bariz iki örnektir. Amaa gel gelelim Woody aynı zamanda, belki de
hepsinden çok bir Godard hayranıdır ve maalesef bu şımarık Fransız’ın da etkisi
filmlerinde çokça görülmekte/duyulmakta/hissedilmektedir. Ve ben şımarık
Fransızlar’ı hiç sevmem. Nerdeyse bütün filmlerini izlediğim, kitaplarını
okuduğum, hakkında daha burada hiç değinmediğim birçok şey bildiğim adama
yüksek hayranlık beslememi engelleyen ahan bu Fransız sabotördür. Tutuklayın.
1966’dan beri her sene, bazıları “Match Point” gibi,
“Annie Hall” gibi başyapıt olan filmler yazıp yöneten, kitaplar yazan, caz
konserleriyle turnelerde sahneye çıkan, başkalarının filmlerinde oynayan ve
eserlerinin içeriğindeki engin entelektüel birikime sahip olmasından belli ki
çok okuyan, bu arada hiçbir NY Knicks maçını kaçırmayan 1,65’lik, 80 yaşında, 3
çocuk babası bu adam bütün bunlara nasıl vakit bulabiliyor? Söyleyeyim; hiç
durmadan çalışarak. İşte bütün mesele bu.
Bonus 1 (+18-Genel
ahlak yapısına aykırıdır ve şiddet içerir): Mia Farrow’un eski kocası Frank Sinatra, Woody'le Farrow'un evlatlık kızının ilişkisini öğrendiğinde Woody'nin bacaklarını kırdırtmayı teklif etmiş.
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh95CUSOLE3Rrz-ydzH0EAYxhyQyt4q2IiUKrj4_53BAMvHeHu2gqUWUKYgkQWk-CN5eaLcneJiAzy6OghHg0T9i4cNTqi4tW9mTutRBilHe_dJRuzl-K2KjnFtlV9Enblqpu-1w8GLZrQF/s200/viki.jpg)
Bonus 3
(Opsiyonel müzik içerir): Woody Allen müzikleri diye
aranırken YouTube’da bunu buldum. Alakası yok
gibi ama bedavadan birini keşfettim, müthiş. Buyrun: https://www.youtube.com/watch?v=uY1jSWy4Eck
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder